17 Şubat 2008 Pazar

Diyalogcular Hrant Dink’e Yâsin Okuttu!

Hrant Dink
Önce 8sutun.com internet sitesinde yayınlanan aşağıdaki haberi birlikte okuyalım:

Hrant Dink İçin Batman’da Yâsin Okutuldu

Batman’da, ‘Dinler arasındaki hoşgörü ortamına katkı sunan’ Seyid Bilal Vakfı, öldürülen Gazeteci-Yazar Hrant Dink için Yâsin okuttu. Vakıf 2’nci Başkanı Emin Bulut, “Yıllar öncesinden Dink’in atalarının geçtiği bu topraklarda, her kesimle içiçe yaşadık. Dink, bizim için bir değerdi. Öldürülmesi bizi derinden üzdü. Ona içimizden gelen duygularla Yasin okuduk” dedi.

Merkezi Batman’da bulunan Seyid Bilal Vakfı, öldürülen Hrant Dink için vakıf merkezinde Yâsin okudu. Dink için okutulan Yasin’i yaklaşık 30 Vakıf üyesi dinledi. Vakıf İkinci Başkanı Emin Bulut, dinler arasındaki hoşgörü, sevgi ve barışı her platformda dile getirdiklerini söyledi. 1950’li yıllarda Beşiri İlçesi’ne bağlı Yenipınar Köyü’nde yaşayan Hrant Dink’in yakınlarının halen bölgede bulunduğunu anlatan Emin Bulut, şöyle konuştu:

“Bizler vakıf olarak din, dil, ırk ve mezhep gözetmeksizin hoşgörünün temsilcisiyiz. Üç semavi dinin atası olan Hz. İbrahim’in soyundan geliyoruz. Yıllarca bu coğrafyadaki diğer inançların mensuplarıyla bir arada yaşadık. Et ve tırnak gibi iç içeyiz. Yezidi, Süryani, Ermeni ve Keldaniler de bizim parçamız gibiydi. Hrant’ın öldürülmesi bizi de üzmüştür. İçimizden Hrant’a Yasin okumak geldi. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun.” (28/01/2007)

Bu habere İbrahim K. isimli bir okuyucu şu yorumu göndermiş, onu da okuyalım:

İbrahim K.

Hrant Dink dürüst, kaliteli bir yazar olabilir. Ama bazı iyi sıfatlar onu Müslüman yapmaz. İşin cılkını çıkardılar.Bazı Müslümanlar birbirlerine olmadıkları kadar gayrimüslimlere merhametliler. Kantarın topuzu iyice kaçtı. Allah’ın Kur’ân’da kâfirlere verdiği sıfatlar belli. Siz diyalogcular Allah’tan daha mı merhametlisiniz? Allah’a yalan isnad edenlerin insanların en zalimi oldukları kesin bir biçimde Kur’ân’da belirtiliyor. Allah’tan korkun.

İşte size bir haber ve bir okuyucu yorumu… Aslında bunlara bir ilâve yapmak gerekmez ama hayli üzüldüğüm için ben de birkaç satır yazmak istiyorum…Bakınız “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” derken nerelere geldik. Bu işin sonu nereye gidecektir?

Hrant Dink’in öldürülmesi hepimizi üzdü ve sarstı. Ülkemizde böyle bir şey olmasını istemezdik. Lâkin dinî bakımdan bazı gerçekleri de gözardı etmemeliyiz. Bu gerçekler nelerdir? Açık ve seçik yazıyorum:

(1) Bir gayr-i müslim için Yâsin veya mevlit okunmaz. Çünkü: Gayr-i müslim İslâm’ı hak din olarak kabul etmez…Peygamber Efendimizi hak peygamber olarak kabul etmez…Kur’ân-ı Kerîm’i hak kitap olarak kabul etmez…Bunları hak olarak kabul etmiş olsaydı, gayr-i müslim olmayacak, müslim ve mü’min olacaktı.

(2) Bir Hıristiyan kilisesinde bir Müslümana dua edilmesine şaşılmaz ama Müslümanların bir Hıristiyana Yâsin okutmalarına şaşılır. Çünkü:Müslümanlar Hazret-i İsâ’ya inanırlar, Hazret-i Meryem’e çok hürmet ederler, ona annemiz derler, Allah’ın İncil adıyla kutsal bir kitap göndermiş olduğuna iman ederler. Hıristiyanlarda ise, İslâm’ın Peygamberi ve Kitabı konusunda böyle bir benimseme, kabul ve iman yoktur.

(3) Dinlerarası Diyalog doktrini/ideolojisi İslâm’ın “usûlüne” zıttır. Kur’ân “İbrahim Yahudi ve Nasranî değildi, o hanif ve müslimdi” buyuruyor. Diyalogcular “Üç ibrahimî din” diyorlar. Kur’ân “Allah katında (tek hak) din İslâm’dır” diyor; onlar üç semavî ve ibrahimî din edebiyatıyla hak dinlerin sayısını (İslâm’ın aleyhinde olarak) üçe çıkartıyorlar.

Habere yorum yapan okuyucunun dediği gibi bazı Diyalogcular işin cılkını ve cıcığını çıkartmışlardır.

Batman’daki dernek işi o kadar ileriye götürüyor ki, Şeytan’ı kutsal tanıyan kişileri bile Diyalog şemsiyesi altına alıyor.

İslâm dini Hazret-i Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem ile çıkmış bir din değildir. Asıllar, temeller bakımından Hazret-i Âdem’den beri sürüp gelen tek hak dindir. Hazret-i Muhammed ile, Şeriat (uygulamaya ait hükümler) sahasında son şeklini almıştır. Allah’ın sıfatları konusunda hiçbir değişiklik olmamıştır. Binlerce yıl tevhid inancı esasmış… Hazret-i İsâ’dan birkaç yüzyıl sonra ortaya Teslis çıkmış… Böyle bir kopukluk ve değişiklik kabul edilemez.

Şayet Diyalogcuların bazısı “Hem Tevhid haktır, hem de Teslis haktır” inancına sahip iseler, iyi bilsinler ki, dinden çıkmış olurlar. Kur’ân, Sünnet ve İcmâ Teslis inancını kesin şekilde reddetmektedir.

Amerikalılarla, Siyonistlerle işbirliği yapan Diyalogcuların (Hepsini kasd etmiyorum, “yapanları” kasd ediyorum) sorumlulukları çok büyüktür. Şaşırttıkları, inançlarını bozdukları, saptırdıkları vatandaşların vebali onların üzerinedir.

Ne günlere kaldık!..

Resmî din otoritelerine soruyorum: Bir gayr-i müslime Yâsin okunur mu?

Nasıl cevap verecekler… Yukarıya tükürseler bıyık, aşağıya tükürseler sakal…

30 Ocak 2007 Salı
(M. Şevket Eygi, M.Gazete)

Hiç yorum yok: